1 Ocak 2010 Cuma

Mohsen Namjoo ve Mutasavvıf Şairler

Bir arkadaşımın MMO Oda Bülteni için hazırladığı yazısında karşılaştım ilk defa adına. Yazıyı incelerken İran'daki yasaklılığını ve Che Guevara'ya atfen yazılmış olan Hasta Siempre'yi Farsça okumuş olduğunu öğrendim. Kendimce onun da herhangi bir aykırı, muhalif müzisyen olduğunu düşündüm. Fakat yazıda Hafız, Sadî, Rumî gibi isimleri görünce bu İranlı müzisyenin detaylı bir incelemeyi hakettiğine karar verdim.

İran sinemasını Mohsen Makhmalbaf, Mecid Mecidi, Abbas Kiyarüstemi ve Bahman Ghobadi sayesinde az-çok biliriz de müziğine pek de aşina değiliz. İran müziği deyince aklıma Do Panjere ve Jadeh sayesinde Googoosh, şiir fonu olarak kullandığımız Robaabeh Jaan ve Anroozha 3 albümündeki ismini bilmediğimiz "Track 4" sayesinde Farid Farjad ve Erdal Erzincan’la olan çalışmalarıyla Kayhan Kalhor'dan başka kimseler gelmiyor.


Mohsen Namjoo (Muhsin Namcu) "güneşin doğduğu yer" anlamına gelen (1) Horosan'ın şuanki İran'a bağlı üç bölümünden biri Razavi Horasan eyaletinin Torbetê Cem (Torbet-e-Jam) şehrinde 1976'da doğmuştur. Türkler, Farslar ve Kürtlerin içiçe yaşadığı bir bölge olan Horosan ayrıca Horosan Erenleri olarak bilinen, Anadolu'nun ve Balkanlar'ın İslamlaşmasını sağlayan dervişlerin de anavatanıdır (2). Kürt kökenli Namcu çocukluğundan itibaren müziğe ilgili olmuş, 18 yaşına kadar Nassrollah Nasseh-Pour'dan halk müziği tavırlarını öğrenmiş ve 1994 yılında Tahran Üniversitesi’nde tiyatro ve müzik bölümlerine girmiştir. Burada çeşitli müzisyenlerle çalışmış ve beste çalışmaları yapmaya başlamıştır. Üniversite'nin eğitim sistemi kendisinde hayal kırıklığı yarattığı için müzik okumayı bırakır. Bunu "müzik aşkım yüzünden müzik okumayı bıraktım" şeklinde tanımlıyor. Yerel müzikler yanında bir yandan da Blues ve Rock müzikle ilgilenen sanatçı bundan olsa gerek New York Times tarafından İran'ın Bob Dylan'ı, müziğiyse AcemBlues olarak nitelenmiştir. (3)

Namcu eserlerinde Hafız'dan, Hz. Mevlana'dan, Ferîdüddîn-i Attâr'dan, Baba Tahir Üryan'dan, Sadi Şirazî'den ve dahası kadim bir edebiyattan; İran ve aslına bakarsanız bir coğrafya ile sınırlamaksızın Fars edebiyatından besleniyor. O halde biraz olsun bu edebiyata da değinmek gerekir. İran'ın bütün sanatları bu köklü edebiyatın yan ürünleridir denilebilir. İnsanların köşe başlarında Hafız Divanı'ndan fal açtığı, genciyle yaşlısıyla Hafız'dan, Firdevsi'den, Mevlana'dan, Sadi'den ezbere mısralar okuduğu, şiirle yaşayan; belki ülkemizden bakınca korku verici, tek renkli yahut siyah-beyaz görünen fakat bu yönüyle renkli bir ülkedir Namcu'nun ülkesi İran...

Birkaç isim vermek gerekirse Şehnâme yazarı Firdevsî, rubâileriyle Ömer Hayyam, Gülistan ve Bostan'ıyla Sadi Şirazî, gazelleriyle Hâfız-ı Şirazî, Leyla ve Mecnun'uyla Nizami-yi Gencevî, Mantık-ut Tayr, İlahinâme ve Tezkiret'ul Evliyâ'sıyla Ferîdüddîn-i Attâr, Hakîm-i Senâî, Molla Câmi, Hacu-yi Kirmanî, Selmân-ı Savecî, Baba Kemâl-i Hucendî ve Baba Tâhir Üryân Hemadanî bu kadim edebiyatın yüz aklarıdır. Tüm dünyada saygı görmüş ve ülkemizde de çok okunmuş, eserleri Farsça öğreniminde kaynak teşkil etmiştir. Hatta erken dönem divan edebiyatımızın büyük isimlerinden Şeyhî'den başlayarak bu etki Fuzulî, Bakî ve Nef'î başta olmak üzere tüm divan edebiyatımızda görülür. Öyle ki Fars şairlerinin eserlerine nazireler yazılmış, hatta ünlü şiirleri tıpatıp Türkçe'ye çevirilip mütercimlik görevi yapılmıştır bir bakıma.

Tasavvuf erbabları da bu şairlerin şiirlerine devamlı ulvi anlamlar yüklemişlerdir. Çok tartışılmış bir konudur ve bizim divan edebiyatımız için de geçerlidir. Acaba bu isimler baştan sona tasavvuf neşvesiyle mi yazmışlardır bunları? Evet demek insafsızcadır fakat tümden reddetmek de lüzumsuzdur. Hafız'ı ele alırsak Abdülbaki Gölpınarlı'nın dediği "Artık Hafız'ı koyu bir sofi, hatta bazılarının dediği gibi hakikatı mecaz diliyle söyleyen bir zat olarak kabul etmek ve hemen her şiirinde görülen şarapla sevgiliyi tevile kalkışmak ziyadece safdilliliktir doğrusu" (4) sözü son noktayı koyar. Hayyam'ın şarap konulu şiirleri için de bu söz geçerlidir kanısındayız...

Yukarıda verdiğimiz isimler bazıları için hiçbir anlam teşkil etmiyor olabilir. Kanaatimizce bir köksüzlük örneği olan bu duruma karşı Goethe'nin adını anmak yeterli olacaktır belki de. Almanların büyük şairi; Hafız'ı kendisinin "ikiz kardeşi" olarak görmektedir. Doğu-Batı Divanı adlı eseri baştan sona Hafız etkisiyle yazılmıştır; hatta Goethe, Hafız'da kendisine eser yarattıracak bir kuvvet bulmuştur (5). Hafızname (Buch Hafiz) adlı bölümde kendisine neden "hafız" denilmesini sorar, onla karşılıklı konuşur, Şeyhülislam Ebussuud Efendi'nin Hafız ile ilgili fetvasına bile değinir. İşte bu denli önemlidir Goethe için Hafız. Cihan Aktaş'ın bu konudaki tespiti de bizim açımızdan ilginç: "Solcu sanatçılar bile, Türkiye’de sol kesimin mesela divan edebiyatını reddettikleri, Osmanlı tarihini büyük bir genellemeyle tarihin çöp kutusuna atmaya yöneldikleri bir dönemde, Hafız okumaları yapmak için bir araya gelirlermiş." (6) (7)

Hafız'ın ismi çok geçti, bir de gazeliyle analım onu. Namcu'nun en ünlü parçalarından da olan, Toranj (2007) albümündeki Zolf Bar Bad aynı zamanda Hafız-ı Şirazi'nin bir gazeli. Bestelenirken beyit sıralaması değiştirilmiş bunun için Namcu'nun seçmiş olduğu sıraya göre Gölpınarlı çevirisinden (8) sözlerini yazmayı doğru bulduk. Bir de düşünüp durdum, düşündüğümü unuttum, ben bu sözleri bir türküye benzetiyorum ama neydi neydi, tabi ya; Açma zülüflerin yellere karşı / Senin zülfün benim telim değil mi...

ZOLF BAR BAD

Zolf bar bad made ta nadahi bar badam (Saçlarını rüzgara savurma da beni havalandırma, perişan etme) Naz bonyad makon ta nakani bonyadam (Naza başlama da varlığımı kökünden sökme)

Shohreye shahr masho ta nanaham sar dar kooh (Şehirde meşhur olma da beni deli divane edip dağlara düşürme)Shore shirin manama ta nakoni farhadam (Şirin işvelerini gösterme de beni Ferhat etme)
Mey makhor ba hame kas ta nakhoram khone jegar (Başkalarıyla şarap içme de ciğer kanını içmeyeyim)Sar makesh ta nakeshad sar be falak faryadam (Benden baş çekip çekinme de feryadımı göklere yüceltme)

Zolf ra halghe makoon ta nakoni dar bandam (Saçlarını halka halka dökme de beni bağlara, kayıtlara sokma) Tore ra tab made ta nadahi bad badam (Yüzünü o kadar güzelleştirme de beni berbad etme)

Rokh bar afroze ke faregh koni az barge golam (Yanağını yalınlandır da beni gülden vazgeçir)Ghad barafraz ke az sarv koni azadam (Boyunu yücelt de serviyi seyretme kaydından da geçeyim)

Yare bigane masho ta nabari az khisham (Yabancı bir dost gibi durma da beni kendimden geçirme) Ghame aghyar makhor ta nakoni nashadam (Ağyarın gamını yeme de neşemi bozma)
Zolf ra halghe makoon ta nakoni dar bandam (Saçlarını halka halka dökme de beni bağlara, kayıtlara sokma)
Tore ra tab made ta nadahi bad badam
(Yüzünü o kadar güzelleştirme de beni berbad etme)İranlıların kendi şairleri, kendi düşünürleri olarak gördükleri Hz. Mevlana da eserlerinin tamamına yakınını Farsça yazdığı için bu edebiyatın içine girer. Hz. Pir'in yukarıda ismini andığımız Attâr ve Senâî''yi de mesnevisinde övdüğü ve beyitlerini yorumladığı, Mecâlis-i Sebâ'sında onlardan gazeller aldığı bilinir. Bu ikisini özellikle kendisine yakın görür çünkü halk Farsçası ile ağdasız, meramını sade bir şekilde anlatma işinde onlarla ortaklaşır (9). Attâr'ın Mantık-ut Tayr'daki hikayelerini uzun ve daha güzel bir şekilde anlatır. Burada şuna da dikkat çekelim ona elbette şair denilebilir fakat Hz. Pir bir şairden öte, düşüncelerini şiirle anlatmayı seçmiş bir mutasavvıftır, düşünce adamıdır...

Namcu Hz. Mevlana'dan da bir şiir bestelemiş, Toranj (2007) albümündeki Talkhi Nakonad içerisinde progressive öğeler taşıyan bir şarkı.

TALKHI NAKONAD

Talkhi nakonad shirin zadanam
Khali az mei nakonad dahanam

Oryan konadam har sobh dami
Gooyad ke bia man jame shekanam

Dar pa be jahat mohlat nadahat
Ou bas nakonad pas man che konam?

Tang ast bar ou har harf ghalat
Chon miravad ou dar pirahanam

Har zahreye ou man shir delam
Dar arbadeash shirin sokhanam

Bor dasteto ke dar change mani
Man sakhtamat choolat nazadam

Man change toham ke toam ke toam
Sarbaste toham ze toam ze toam
Zakhm hey nazani zakhm hey nazani

Mohsen Namcu birkaç şarkısında Kur'an-ı Kerim'den ayetler okuduğu için İran'da yasaklı konumdadır, sınırdışı edilmiştir, albümlerinin satılması ve dinlenmesi yasaktır. Buna rağmen İran'da popüleritesini koruyor. Bu yasaklı parçalardan biri olan Damavand albümünden Val Sakhi'de tespitlerimize göre 5 farklı sûreden ayetler var, sözleri şöyle:

VAL SAKHI

VesSemai ve ma benaha (Şems Sûresi 5 - Semaya ve onu bina edene)Vel’Ardı ve ma tahaha (Şems Sûresi 6 - Arz'a ve onu yayana)VeşŞemsi ve duhaha (Şems Sûresi 1 - Andolsun güneşe ve onun Duhasına)
VelKameri iza telaha
(Şems Sûresi 2 - Onu -güneşi- takip ettiğinde aya)Vennehari iza cellaha (Şems Sûresi 3 - Onu -güneşi- açığa çıkarttığında gündüze)Velleyli iza yağşaha (Şems Sûresi 4 - Onu -güneşi- örtüp kapladığında geceye)Ve nefsin ve ma sevvaha (Şems Sûresi 7 - Nefse ve onu tesfiye edene)Feelhemeha fücureha ve takvaha (Şems Sûresi 8 - Sonra da ona hem sapmışlığını hem de takvasını ilham edene)Feelhemeha fücureha ve takvaha (Şems Sûresi 8 - Sonra da ona hem sapmışlığını hem de takvasını ilham edene)
VedDuha
(Duha Sûresi 1 - Andolsun kuşluğa)VelLeyli izâ seca (Duha Sûresi 2 - ve geceye karanlığa basınca)
Ma vedde’ake Rabbüke ve ma kala
(Duha Sûresi 3 - Rabbin seni ne terketti, ne de darılıp buğzetti sana) Ve lel’ahıretü hayrün leke minel’ula (Duha Sûresi 4 - Sonraki -ahiret- önceki-ilk dünyadan daha hayırlıdır sana)Ve lesevfe yu’tıyke Rabbüke feterda (Duha Sûresi 5 - Rabbin öyle şeyler verecek ki sana razı olacaksın sonuçta)
Yâ eyyühel müzzemmil
(Müzemmil Sûresi 1 - Ey sarınıp örtünen)Kumilleyle illâ kaliyla (Müzemmil Sûresi 2 - Birazı dışında geceleri kalk-kıyam dur)Nısfehu evinkus minhu kaliyla (Müzemmil Sûresi 3 - Birazı dışında geceleri kalk-kıyam dur)Ev zid ‘aleyhi ve rettililKur’âne tertiyla (Müzemmil Sûresi 4 - Yahut ona ziyade et ve Kuran'ı tane tane oku) Yâ eyyetuhen nefsul mutmainneh (Fecr Sûresi 27 - Ey mutmain olan nefs)
İrciî ilâ rabbiki râdıyeten mardıyyeh
(Fecr Sûresi 28 - Allah'ın rızasını kazanmış olarak rabbine dön)
İze'ş-şemsu küvviret
(Tekvîr Sûresi 1 - Güneş dürüldüğü zaman)Ve izennucumunkederet (Tekvîr Sûresi 2 - Yıldızlar bulanıp söndüğünde) Ve izelcibalu suyyiret (Tekvîr Sûresi 3 - Dağlar yürütüldüğünde)Ve izennufusu zuvvicet (Tekvîr Sûresi 7 - Nefisler eşleştiği zaman)
VesSemai ve ma benaha
(Şems Sûresi 5 - Semaya ve onu bina edene)Vel’Ardı ve ma tahaha (Şems Sûresi 6 - Arz'a ve onu yayana)VeşŞemsi ve duhaha (Şems Sûresi 1 - Andolsun güneşe ve onun Duhasına)VelKameri iza telaha (Şems Sûresi 2 - Onu -güneşi- takip ettiğinde aya)
Vennehari iza cellaha
(Şems Sûresi 3 - Onu -güneşi- açığa çıkarttığında gündüze)Velleyli iza yağşaha (Şems Sûresi 4 - Onu -güneşi- örtüp kapladığında geceye)Ve nefsin ve ma sevvaha (Şems Sûresi 7 - Nefse ve onu tesfiye edene)Feelhemeha fücureha ve takvaha (Şems Sûresi 8 - Sonra da ona hem sapmışlığını hem de takvasını ilham edene)
Bu bana Bulutsuzluk Özlemi'nin Uçtu Uçtu (1990) albümündeki, içinde ve bu dünya / fid dünya / fil ahiretihaseneten / ve kına azabennar / beynim zonkluyor diye Rabbena Atina duasından alıntı yapan Beynim Zonkluyor adlı parçayı hatırlattı. Bu şarkıya tepki verildiğini hatırlamıyorum ama Duman'ın Duman 1 (2009) albümündeki Rezil adlı parçada geçen ortada bir dergah var / devrilir başın yarar / arkasında tezgah var / Lem yelid ve löp yutar sözleri epey tepki topladı ve grup ateizm propagandası yapmakla suçlandı. Grup adına Kaan Tangöze "Forumlarda İhlas suresiyle dalga geçtiğimizi iddia ediyorlar. Oysa şarkımızda dinin suistimal edilmesini eleştiriyoruz. Dinle dalga geçmek kimsenin haddine düşmez. Anlatılmak istenen ayet değil, ayete bir gönderme söz konusu değil. Burada anlatılmak istenen bir tezgahın döndüğü ve bir şeyler üzerinden çıkar sağlandığına ilişkin bir eleştiri yapılıyor. Dini duyguları istismar edenler eleştiriliyor" açıklamasıyla din suistimalini eleştirdiklerini söylemişti (10). Bir zamanlar bir arkadaşı sayesinde (yüzünden değil, sayesinde) bu iki grubu da epey dinleyen fakir, onları bu şarkılarıyla değil de daha güzel, daha yaratıcı çalışmalarıyla anmayı tercih etmektedir...

Muhsin Namcu'nun en ünlü eseri de hiç şüphesiz Ey Sareban. Parçanın internette farklı çevirileriyle karşılaştım. Farsça "donyâ-ye fânî" deyimini geçici dünya olarak çeviriyorlar, oysa ki türkülerimizde, şarkılarımızda olsun halk kullanımında olsun "fani dünya" benimsenmiş bir tabirdir. Aynı şekilde katre kelimesini de damla olarak çevirilmesinin gereksiz olduğunu düşlünüyorum. Hüda (hodâ) kelimesi dilimizde kullanılmasına rağmen yerine göre Allah ve Yarabbi olarak yazılmalı. Üstüne basa basa tanrı olarak çevirilmesini de anlamak güç. Hacı Bektaş-ı Veli'nin Makalat'ında, Yunus'un dizelerinde Çalap ve Tanrı (tengri) kullanılmaktadır. Hepsi aynı kapıya çıksa da halkın kullanışına ve yaşayan Türkçe'ye bakarsak Allah daha doğru bir tabirdir. Bir bakımdan da tevhidimiz; "La ilahe illallah-Allah'tan başka ilah yoktur" anlamıyla beraber şöyle de düşünülebilir, İlah (tanrı) yoktur, Allah vardır. Yani bir bakıma kelime-i tevhid Allah kelimesinin kullanılmasına teşvik eder. Farsça "dil" kelimesi de Türkçe'ye çevrilirken kalp olarak çeviriliyor. Bunu gönül olarak çevirmek doğrudur. Nitekim "et parçası" onu karşılamaz...

Ey Sareban (6 Mart 2009-Toronto Konseri)
EY SAREBAN
Ey sârebân, ey kârevân (Ey kervancı, ey kervan! )Leylâ-yi men kocâ mî berî (Leyla'mı nereye götürüyorsun?) Bâ borden-i, leylâ-yi men, cân u dil-i merâ mî berî (Leyla'm, canım ve yüreğim olduğu halde?)
Ey sârebân kocâ mî revî
(Ey kervancı, nereye gidiyorsun?)Leylâ-ye mân çerâ mî berî (Leyla'mı niçin götürüyorsun?)
Der besten-i peymân-e mâ tenhâ govâh-e mâ şod hodâ
(Birbirimize yalnızken verdiğimiz sözlere Allah şahitken?)Tâ în cehân ber pâ boved in aşk mâ bemâned be câ (Ve aşkımızın karar kılmadığı hiçbir yer yokken?)
Ey sârebân kocâ mî revî
(Ey kervancı, nereye gidiyorsun?) Leylâ-ye mân çerâ mî berî (Leyla'mı niçin götürüyorsun?)
Temâmî-ye dînem be donyâ-ye fânî (İnancımın tamamı fani bir dünyaya dair)
Şerâr-i aşkî ki şod zindegânî (Aşkın kıvılcımları ki yaşamın kendisidir)Be yâd-i yârî hoşâ katre eşkî (Yarin hatırası aşkın bir katresinden daha güzeldir)
Be sûz-e eşkî hoşâ zindegânî
(Aşkın ateşi yaşamaktan daha güzeldir)Hemîşe hodâ yâ mehebbet-i dilha (Yarabbi gönüllerdeki muhabbeti her zaman sakla)
Be dilhâ bemâned besân-e dil-i mâ (Benim gönlümde sakladığın gibi)Ki leylî u mecnûn fesâne şeved
(Leyla ile Mecnun efsane oldular) Hikâyet-i mâ câvidâne şeved (Bizim hikayemizse sonsuza ulaştı)
To eknûn ze aşkem girîzânî
(Sen hâlâ kaçamak aşkımsın)Gamem râ ze çeşmem nemî hânî (Gözümden okunmaz ki derdim)Der in gam çe hâlem nemî dânî (Bilinmez gam içinde ne hallerdeyim)
Pes ez tô nebûdem berâye hodâ (Allah biliyor ki senden sonra yaşamadım)
To merg-e dilem râ bebîn u berû
(Gönlümün çayırlığını gör ve git)Çû tûfan sehtî ze şâhe-i gam (Tufan gibi yık derdin dallarını)
Gol-e hestîem râ be-çîn o berû
(Gülüm ben, derip de git)Ki hestem men ân dirahtî (Ki gül ağacıyım)
Ki der pây-e tûfân nişesti (Tufanın dibinde oturan)
Heme şâhehâ vucûdeş
(Vücudumun bütün dallarını)Ze heşm-e tebiet şikeste (Tabiatın hışmıyla kır)
Ey sârebân, ey kârevân
(Ey kervancı, ey kervan! )Leylâ-yi men kocâ mî berî (Leyla'mı nereye götürüyorsun?)
Bâ borden-i, leylâ-yi men, cân u dil-i merâ mî berî
(Leyla'm, canım ve yüreğim olduğu halde?)
Ey sârebân kocâ mî revî
(Ey kervancı, nereye gidiyorsun?)Leylâ-ye mân çerâ mî berî (Leyla'mı niçin götürüyorsun?)

Albümleri:
???? - Damavand
2006 - Gis
2007 - Toranj
2008 - Jabr-e Joghrafiai
2008 - Sonati Ha
2009 - Oy (Akh)



Biaban

SHIRIN
Hejarey şewan karî pêm kirden azîzim (Gecenin üzüntüsü başımı belaya atmış tatlı yarim)Aciz le dil bîm razî we mirdin hey hawar (Aciz yüreğim, razı oldum ölüme)Şirin şirine şirin şemame (Şirin yarim, balım)Satê netbînem xewim herame (Bir an seni görmesem uyumak bana haramdır)Şuwey dilberî we to temame (Dilberlerin yolu senden tamam olur)
Hey dad hey bê dad kes diyar niye azîzim (Görünürde kimseler yok tatlı yarim)Kes le derdi kes xeberdar niye azîzim (Kimsenin kimsenin derdinden haberdar değil)
Şirin şirine şirin şemame (Şirin yarim, balım)Satê netbînem xewim herame (Bir an seni görmesem uyumak bana haramdır)Şuwey dilberi we to temame (Dilberlerin yolu senden tamam olur)
Xoam Kirmashani yarem Qesrîye azîzim (Ben Kirmanşahlı'yım, yarimse Kasr-ı Şirinli)Xatirxay bîme teqsîrim niye (Gönül verdiysem günahım niye)Hey hawar şirin şirine şirin şemame (Benim şirin yarim, balım)Satê netbînem xewim herame (Bir an seni görmesem uyumak bana haramdır)Şuwey dilberi we to temame
(Dilberlerin yolu senden tamam olur)

Sonuç olarak bize yakın yabancı* konumunda olan İran'da yetişen ilginç bir isim Mohsen Namjoo. İran şiiriyle harmanlanmış müziği ülkemizde epey sevilmiş gibi görünüyor. Mohsen Namjoo'nun Türkiyeli Hayranları ismi altında Facebook grupları bile açılmış. Umarım onun müziği bahsi geçen köklü edebiyata da ilgi uyandırır, kapı aralar.

1 - Ansiklopedik Divan Şiiri Sözlüğü, İskender Pala, sf 210.
2 - Bu klasik cümlenin kaynağı Fuat Köprülü'nün ünlü eseri Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar'dır. Çok önemli bir çalışma olmasına rağmen, başta Bektaşilik ve Mevlevilik olmak üzere Anadolu'daki tün tasavvufi hareketleri Ahmet Yesevi'ye bağlaması kanaatimizce yerinde değildir. Bu bölgeden gelenlerin Türk usulü, belki "esnek" tabir edilebilecek bir İslamiyet anlayışlarında oldukları açıktır fakat Hz.Mevlana ve Hz. Hacı Bektaşi Veli'nin kendi eserlerine bakılacak olursa Ahmet Yesevi'nin doğrudan bir etkisi görülemez. Ahmet Yesevi etkisi Doğu Türkleri'nde daha bariz görülmektedir.
3 - http://www.nytimes.com/2007/09/01/world/middleeast/01namjoo.html
4 - Çeviren ve Önsözü yazan Abdülbaki Gölpınarlı, Hafız Divanı - Hafız-ı Şirazi, Önsöz sf. XV, MEB Yayınları, 1992
5 - Prof. D. Melahat Özgü, Goethe ve Hafız
6 - http://www.kitaphaber.net/yakin-yabanci-cihan-aktas
7 - http://www.irankulturevi.com/lang-tr-GundelikhayattaHafizdivani.cgi
8 - Çeviren, Abdülbaki Gölpınarlı, Hafız Divanı - Hafız-ı Şirazi, CCCVIII. numaralı gazel, sf. 356-357, MEB Yayınları, 1992
9 - Çeviren ve Önsözü yazan, Abdülbaki Gölpınarlı, İlahiname - Ferideddin-i Attar, Önsöz, sf. IX, MEB Yayınları, 1992
10 - http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=1081856
* Cihan Aktaş'ın kitabının adı

21 yorum:

  1. o arkadaş benim heralde :)

    YanıtlaSil
  2. Güzel bir metin olmuş, ellerinize sağlık...oldukça istifade ettim..

    YanıtlaSil
  3. Referans olabilecek denli iyi bir konu olmuş, teşekkürler...

    Ancak "Val Sakhi" adlı çalışmanın çevirisinde ufak bir hata var, gibime geldi.

    "Kumilleyle illâ kaliyla (Müzemmil Sûresi 2 - Birazı dışında geceleri kalk-kıyam dur)
    Nısfehu evinkus minhu kaliyla (Müzemmil Sûresi 3 - Birazı dışında geceleri kalk-kıyam dur)"

    Ayetlerin Arapçaları farklı olduğu halde, Türkçeleri aynı anlama mı geliyor acaba?

    Baktım da, Diyanet Vakfı mealinde, Müzzemmil Suresi 3. ayetin Türkçesi şu şekilde veriliyor:
    "(Gecenin) yarısını (kıl). Yahut bunu biraz azalt."

    YanıtlaSil
  4. merhabalar,
    mohsen namjoo ile yeni tanıştım ve bir parçası var ki beni benden alıyor. ama bu parçanın ne orjinal sözlerini ne de çevirisini bulamıyorum bana yardımcı olur musunuz?

    2008 Jabre Joghrafiai albümündeki shirin parçası.

    şimdiden tşk ederim.

    YanıtlaSil
  5. Benim de en sevdiğim parçası odur. Yardımcı olmak isterim fakat biraz zaman isteyeceğim.

    YanıtlaSil
  6. Arkadaşım Shirin'i koydum çevirisiyle, çeviri umarım tatmin eder.

    YanıtlaSil
  7. :))))) yanıtınıza yenı bakabıldım emegınız ıcın cok tsk ederım. ıyıgunler dılerım.

    YanıtlaSil
  8. ozaman bende bir çeviri isteyebilirmiyim:)) Noushin Laban (Damavand albümünde Shiveh Noshin Laban)adlı parçasının çevirisini istiycektim tabi mümkünse,şimdiden teşekkürederim...

    YanıtlaSil
  9. Selamlar, Mohsen Namjoo dışında İran Şiiri argümanlarını içeren parçaarı olan İranlı sanatçılar ve parçalarını önerebilir misiniz?Namjoo biraz modernleştimiş, TÜrk halk müziğinde de modernleştirmeye karşı olan bendeniz, bazen "tamam zevki bir parça ama bu garp sesinin işi ne burda" dediğim oluyor.

    YanıtlaSil
  10. Selam. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Elinize sağlık malzemesi bol bir yazı olmuş

    YanıtlaSil
  12. Çok güzel bir inceleme çalışması olmuş. Gerçekten tam ihtiyacım olan bilgileri buldum diyebilirim. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  13. Ellerinize sağlık. Çok güzel bir yazı olmuş...
    Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  14. Va va leili ve yare jani parçalarının sözlerini bulamıyorum. Yardımcı olursanız çok çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler..

    YanıtlaSil
  15. Va va leili ve yare jani parçalarının sözlerini bulamıyorum. Yardımcı olursanız çok çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler..

    YanıtlaSil
  16. Kendilerini solcu gören ya da solcu denen insanların Hafız okumalarının neresi ilginç? Hafız okuyan ve okumayan vardır, daha sağın solun ne olduğunun bilinmediği bir kitleye 'solcuların arasında Hafız okuyanların olduğu' gibi temelde Hafızı sağa mal eden söylemler trajikomik. Varsa söz konu tarihi ve edebiyatı çöpe atan bir kitle (ki bu okuyup anlamayan, yanlışa yoran, şekilci kitleden daha iç açıcıdır) kendi acizlikleri yoksunluklarıdır. Bir kafanızı berraklaştırın efendiler emin olun çok rahatlayacaksınız..

    YanıtlaSil
  17. Harika bir paylasim emegine saglik ...

    YanıtlaSil
  18. paylaşım için teşekkürler güzeldi, yeni gumusdis.com sitemiz'de mohsen namjoo gibi yabancı sanatçıların şarkılarını türkçeye çevirip paylaşıyorum. istek şarkı da çeviriyoruz arada! sizi de bekleriz.

    YanıtlaSil
  19. Tesekkur ederiz. Ne buyuk emekle hazirlanmis..

    YanıtlaSil
  20. Elinize, emeğinize kaleminize sağlık..
    Edebiyatımızın ve sanatımızın hakiki köklerine kavuşması için bu kaynakların zamanın tozlu perdesini aralayarak okuyucuya ulaştırılması zorlu ama çok kıymetli bir vazife..
    Paylaşımların artması dileğiyle...

    YanıtlaSil